Omega 3 Hangi besinlerde bulunur?
Omega 3 ü çeşitli şekillerde satın alabilirsiniz. Balık yağı hem doğal hem de işlenmiş formlarda satılır. İşleme yada saflaştırma, yağ asitlerinin şeklini etkileyebilir. Bu önemlidir, çünkü bazı formlar diğerlerinden daha iyi emilir.
1- Balık
Bütün balıklarda omega-3 yağ asitleri serbest yağ asitleri, fosfolipidler ve trigliseritler olarak bulunur. Konvansiyonel balık yağlarında omega-3 yağ asitleri çoğunlukla trigliserit olarak bulunur.
Omega 3; Somon , sardalye, ringa balığı, menhaden ve morina karaciğeri en yaygın doğal balık yağı kaynakları arasındadır. Bu yağlar kapsül veya sıvı formda mevcuttur
2-Doğal Balık Yağı
Bu, yağlı balıkların dokusundan gelen, çoğunlukla trigliserit formundaki yağdır. Gerçek balığa alabileceğiniz en yakın şey budur. Doğal balık yağı birkaç önemli besin içerir. Hem EPA hem de DHA dahil olmak üzere Balık yağındaki Omega-3 miktarı %18-31 arasında değişmektedir, ancak miktar balık türleri arasında değişmektedir. Aynı zamanda doğal balık yağı A ve D vitaminlerine sahiptir.
Hangi Omega-3 kullanılmalı?
3-İşlenmiş Balık Yağı
İşlenmiş balık yağı konsantre edilmiş Balık Yağı dır. Etil esterler veya trigliseritlerden oluşur. Bu konsantrasyonun yada arıtmanın amacı Balık yağını civa ve plastik gibi kirleticilerden arındırmaktır . Yağı konsantre etmek ayrıca EPA ve DHA seviyelerini de artırabilir. Aslında, bazı yağlar %50-90’a kadar saf EPA ve/veya DHA içerebilir. Balık yağları rafine edildiğinde, trigliseritler etil esterlere dönüşerek yağdaki DHA ve EPA konsantrasyonunu da ayarlanabilir hale getirir. Omega-3 takviyelerinde çoğu zaman gözden kaçırılan, ancak oldukça önemli bir detayı; moleküler formlarıdır.
Balıklarda Omega-3 yağ asitleri doğal trigliserit formunda bulunur. Ancak piyasadaki balık yağlarının çoğu etil ester formundadır. Bu; daha güçlü bir ürün elde etmek için balık yağı konsantre etmenin sonucudur, ancak etil ester üreticileri daha sonra takip edilmesi gereken, doğal trigliserid formunun yeniden oluşturulduğu son üretim adımını atlarlar. Sebebi maliyetleri azaltmaktır. Etil ester formu daha kararsız moleküllerdir, bu nedenle oksitlenmeye karşı daha hassastırlar. Bu; bozulmuş, kötü kokan ve serbest radikal miktarı yüksek bir balık yağı anlamına gelir. Ayrıca çalışmalar; trigliserid formlu omega-3’lerin, etil ester formuna göre %70 oranında daha iyi bir şekilde emildiğini göstermiştir. Buda Omega-3’ün etil esterlerden emiliminin diğer formlar kadar iyi olmadığını göstermektedir. Neden hızlı bir şekilde bozulan ve beklediğiniz faydayı sunmayan balık yağı ürünlerine para harcayasınız? Tüketiciler sadece fiyatı baz alarak ürün seçtiklerinde büyük resim bazen göremezler. En iyi sonuç için, şişede açıkça “trigliserid formu”nda olduğu belirtilen bir omega-3 ürünü seçin. Bunun için bedenin sana teşekkür edecektir. 
İşlenmiş balık yağlarındaki etil esterler, daha sonra “reforme edilmiş” trigliseritler olarak adlandırılan trigliseritlere geri dönüştürülebilir. İşlenmiş balık yağları, ucuz oldukları ve genellikle tüketiciler arasında popüler olan kapsüller halinde geldikleri için balık yağı pazarının büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Vücudunuz etil ester formundayken işlenmiş balık yağını ve doğal balık yağını emmez. Etil esterler ayrıca oksidasyona ve acılaşmaya trigliseritlerden daha yatkın görünmektedir. Bununla birlikte, bazı üreticiler yağı, iyi emilen sentetik bir trigliserit formuna geri dönüştürmek için daha da fazla işlemden geçirmektedir. Bu yağlar, yeniden yapılandırılmış (veya yeniden esterlenmiş) trigliseritler olarak adlandırılır. Bunlar en pahalı balık yağı takviyeleridir ve pazarın sadece küçük bir yüzdesini oluştururlar.
4-Krill Oil
Krill yağı, karides benzeri küçük bir hayvan olan Antarktika krilinden elde edilir. Krill yağı hem trigliserit hem de fosfolipid formunda omega 3 içerir. Çok sayıda çalışma, krill yağındaki fosfolipidlerin, balık yağındaki trigliseritler kadar iyi emildiğini göstermiştir. Hatta bazen daha da iyi. Krill yağı, doğal olarak astaksantin adı verilen güçlü bir antioksidan içerdiğinden oksidasyona karşı oldukça dirençlidir. Ek olarak, Antartika Krili çok küçüktür ve kısa bir ömre sahiptir, bu nedenle yaşamları boyunca çok fazla kirletici biriktirmezler. Bu nedenle, yağlarının saflaştırılmasına gerek yoktur ve nadiren etil ester formunda bulunur.
5-ALA yağı (Alfa Linolenik Asit)
ALA, alfa linolenik asidin kısaltmasıdır. Omega 3’lerin bitki formudur. Özellikle keten tohumları, chia tohumları ve kenevir tohumlarında yüksek miktarlarda bulunur. Vücudunuz alfa linolenik asiti EPA veya DHA‘ya dönüştürebilir, ancak bu dönüştürme işlemi verimsizdir. ALA yağları bitki kaynaklarından yapılır ve hem omega-3’leri hem de omega-6’ları içerir. Vücudunuzda aktif olan omega-3 türleri olan EPA veya DHA içermezler.
6-Alg Yağı (Algae Oil)
Deniz yosunları, özellikle mikro algler, EPA ve DHA‘nın başka bir trigliserit kaynağıdır. Aslında balıklardaki EPA ve DHA alglerden kaynaklanır. Daha küçük balıklar tarafından yenir ve besin zincirini oradan yukarı taşır. Araştırmalar, alg yağının omega 3’lerde, özellikle DHA’da balık yağından daha yoğun olduğunu gösteriyor. Vejetaryenler ve veganlar için özellikle iyi bir kaynaktır. Ayrıca iyot gibi önemli mineraller içerebilir. Ayrıca, alg yağı çevre dostu olarak kabul edilir. Ağır metaller gibi herhangi bir kirletici içermez ve bu da onu sürdürülebilir ve sağlıklı bir seçenek haline getirir.
